DOLAR 42,1067 0,25%
EURO 48,3975 0,46%
ALTIN 5.388,70-0,05
BITCOIN 43658134,14%
Manisa
20°

KAPALI

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Anahtar Parti’den Emniyet’te Artan İntihar Vakalarına İlişkin Yaklaşımı

Anahtar Parti’den Emniyet’te Artan İntihar Vakalarına İlişkin Yaklaşımı

Anahtar Parti Genel Başkan Yardımcısı ve AR-GE Parti İçi Eğitim Okulu Başkanı Özcan Güngör, Emniyet Teşkilatı’nda son yıllarda dikkat çeken intihar vakalarının artışı üzerine hazırlanan raporu kamuoyuyla paylaştı. Güngör, raporda yer alan bulguların yalnızca bireysel trajedileri değil, kurumsal yapıyı ve toplumsal güvenlik anlayışını da ilgilendirdiğini vurguladı.

ABONE OL
12 Eylül 2025 16:29
Anahtar Parti’den Emniyet’te Artan İntihar Vakalarına İlişkin Yaklaşımı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Anahtar Parti Genel Başkan Yardımcısı ve AR-GE Parti İçi Eğitim Okulu Başkanı Özcan Güngör, Emniyet Teşkilatı’nda son yıllarda dikkat çeken intihar vakalarının artışı üzerine hazırlanan raporu kamuoyuyla paylaştı. Güngör, raporda yer alan bulguların yalnızca bireysel trajedileri değil, kurumsal yapıyı ve toplumsal güvenlik anlayışını da ilgilendirdiğini vurguladı.

Rapor, özellikle emniyet personelinin maruz kaldığı yoğun iş yükü, yetersiz özlük hakları, kurum içi iletişim sorunları ve psikososyal destek mekanizmalarının eksikliği üzerinde duruyor. Çalışmada, intiharların yalnızca bireysel bir tercih ya da psikolojik sorun olarak görülmemesi gerektiği; aksine kurumsal işleyiş, örgütsel kültür ve çalışma koşullarının bu sürecin temel belirleyicileri olduğu ifade ediliyor.

 

Bu gönderiyi Instagram’da gör

 

Anahtar Parti (@anahtarparti)’in paylaştığı bir gönderi

Mobbing ve Kurum İçi İletişim

Raporda en çok öne çıkan başlıklardan biri, mobbing olarak tanımlanan psikolojik baskı uygulamaları oldu. Emniyet personelinin bir kısmı, ast-üst ilişkilerinde sert tutumlara, keyfi uygulamalara ve liyakatten uzak yaklaşımlara maruz kaldığını belirtiyor. Bu durumun yalnızca mesleki motivasyonu kırmakla kalmadığı, aynı zamanda aidiyet duygusunu da zayıflattığı dile getiriliyor.

Uzmanlar, kurum içi mobbingin yaygınlaşmasının uzun vadede personelin hem psikolojik dayanıklılığını hem de toplumsal görev bilincini olumsuz etkilediğini, bunun da intihar riskini artırdığını vurguluyor. Raporda, mobbingin önlenebilmesi için şeffaf denetim mekanizmalarının kurulması, bağımsız şikâyet mercilerinin etkinleştirilmesi ve yöneticilere özel liderlik eğitimlerinin verilmesi öneriliyor.

Kök Maaş Yetersizliği ve Ücret Dengesizliği

Emniyet teşkilatındaki intihar vakalarını tetikleyen faktörler arasında maddi sorunlar da dikkat çekiyor. Rapor, kök maaşların yetersizliğine ve ücret dengesizliklerine geniş yer ayırıyor. Emniyet personelinin görev tanımlarına, risk düzeylerine ve çalışma saatlerine kıyasla aldığı ücretlerin yetersiz olduğu belirtiliyor. Özellikle ek ödeme, fazla mesai ve sosyal haklar konusundaki dengesizlikler, personel arasında ciddi huzursuzluk yaratıyor.

Bu durumun yalnızca yaşam standartlarını değil, aynı zamanda kurumsal adalet algısını da zedelediği ifade ediliyor. Rapor, ücret dengesizliklerinin giderilmesi için bilim temelli mali düzenlemeler yapılması, kök maaşların güçlendirilmesi ve ek ödemelerin şeffaf kriterlere bağlanması gerektiğini vurguluyor.

Aidiyet Eksikliği ve Kurumsal Kültür

Rapor, emniyet teşkilatındaki aidiyet eksikliğinin intihar vakalarında kritik bir rol oynadığını ortaya koyuyor. Personelin önemli bir kısmı, kurum içindeki değer görme düzeyinin düşük olduğunu, emeklerinin karşılığını alamadığını ve yöneticiler tarafından yeterince desteklenmediğini düşünüyor.

Aidiyet eksikliğinin en belirgin sonucu, personelin mesleğine yabancılaşması olarak karşımıza çıkıyor. Çalışmada, çalışanların “görünmez emekçi” konumuna itildiği, başarıların çoğu zaman takdir edilmediği, sorunların ise sistematik biçimde görmezden gelindiği ifade ediliyor. Rapora göre, aidiyet duygusunu güçlendirmek için düzenli motivasyon programları, ödüllendirme sistemleri ve kurum içi katılım mekanizmalarının hayata geçirilmesi gerekiyor.

Hiyerarşik Liderlik Anlayışı

Bir diğer çarpıcı bulgu, emniyet teşkilatında hâkim olan hiyerarşik liderlik anlayışıyla ilgili. Raporda, katı komuta zincirinin, çoğu zaman yenilikçi fikirleri ve bireysel inisiyatifi engellediği belirtiliyor. Bu durumun personel üzerinde baskı yarattığı, özgüven kaybına yol açtığı ve stres düzeyini artırdığı kaydediliyor.

Araştırmada, yalnızca emir-komuta esasına dayalı liderlik anlayışının yerini daha kapsayıcı, destekleyici ve iletişim odaklı bir modelin alması gerektiği vurgulanıyor. Rapor, özellikle yöneticilere yönelik “psikososyal liderlik eğitimleri”nin zorunlu hale getirilmesini öneriyor.

Uzun Çalışma Saatleri

Emniyet personelinin intihar vakalarını tetikleyen bir diğer önemli unsur da uzun çalışma saatleri. Rapor, fazla mesai yükünün yalnızca fizyolojik değil, psikolojik açıdan da ağır sonuçlara yol açtığını ortaya koyuyor.

Uzun süreli ve düzensiz çalışma, uyku bozuklukları, aile içi iletişim problemleri, sosyal hayattan kopuş ve kronik yorgunluk gibi sorunlara neden oluyor. Bu koşullar altında görev yapan personelin stres düzeyi artarken, tükenmişlik sendromuna yakalanma ihtimalinin de yükseldiği belirtiliyor. Çalışmada, çalışma saatlerinin makul seviyelere çekilmesi ve nöbet sistemlerinin yeniden düzenlenmesi gerektiği dile getiriliyor.

Bilim Temelli ve Bütüncül Çözüm Önerileri

Raporda yer alan tüm bulguların ardından, çözüm önerileri kısmı özellikle dikkat çekiyor. Araştırmada, emniyet teşkilatındaki intihar vakalarının yalnızca bireysel psikolojik destekle önlenemeyeceği, sorunun yapısal ve sistemsel bir boyutu olduğu vurgulanıyor.

Çözüm önerileri arasında şunlar öne çıkıyor:

  • Kurumsal iletişimi güçlendirecek bağımsız denetim ve şikâyet mekanizmalarının kurulması,

  • Psikososyal destek merkezlerinin yaygınlaştırılması,

  • Kök maaşların artırılması ve ücret dengesizliklerinin giderilmesi,

  • Aidiyet duygusunu güçlendirecek motivasyon ve ödüllendirme sistemlerinin geliştirilmesi,

  • Hiyerarşik liderlik anlayışının dönüştürülerek katılımcı ve iletişim odaklı liderlik modellerine geçiş yapılması,

  • Çalışma saatlerinin makul seviyelere çekilmesi ve nöbet sistemlerinin bilimsel verilere dayalı olarak düzenlenmesi.

“Bireysel Sorun Değil, Kurumsal Kriz”

Raporun sonuç bölümünde, intiharların yalnızca bireysel bir sorun olarak değil, kurumsal bir kriz olarak değerlendirilmesi gerektiği vurgulanıyor. Araştırma, emniyet teşkilatında yaşanan her intihar vakasının hem mesleki hem de toplumsal düzeyde ağır sonuçlar doğurduğunu hatırlatıyor.

Ayrıca raporda, bu trajedilerin önlenebilmesi için bireysel psikolojik destek programlarının tek başına yeterli olmayacağı, mutlaka kurumsal düzeyde köklü ve bütüncül bir reform sürecine ihtiyaç olduğu ifade ediliyor.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r